İlaç Dağıtımında Ön Depoculuk

Kategori: Logistical, Sayı 5 | 0

İlaçİlaç lojistiği ve Farma Lojistik’ten bahseder misiniz?

İlacın üreticiden tüketiciye ulaştırılmasına “ilaç dağıtımı”, bunu gerçekleştiren kuruluşlara ise “ilaç dağıtım kanalları” adı verilir. Türkiye’de, Avrupa’ya benzer olarak ilaç; ilaç dağıtım kanalları (ecza depoları ve ecza kooperatifleri) aracılığıyla üreticilerden tüketicilere ulaşmaktadır. Türkiye’de, ilacın yaklaşık %85.90’nı ilaç dağıtım kanalları vasıtasıyla hastanelere ve eczanelere ulaşır. Farma Lojistik de ilaç dağıtım kanalları içerisinde yer alan firmalardan biridir. Farma Lojistik, Ekol’ün TEKB (Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği) ile yaptığı ortak projenin sonucunda doğmuş olan bir anonim şirkettir. Ekol Lojistik ile beraber geliştirilen bir proje sonucunda ortaya çıkan ve Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen “ön depoculuk” uygulamasını ihtiva eden bir modeldir. Farma Lojistik’le gerçekleştirdiğimiz ön depoculuk uygulamasının örnekleri, Avrupa’da olmasına rağmen Türkiye’de bir ilk. Farma Lojistik, kooperatifler adına, onların envanter seviyelerini ve satış stratejilerini de dikkate alarak, envanter optimizasyonunu zincirin her noktasında sağlayacak şekilde ilaç firmalarından ürünleri alır; ön depoya gelen ürünler, buradan tüm kooperatif merkezlerine ve onlara bağlı şubelere dağılır.

Farma Lojistik’in pazardaki yeri nedir?

Farma Lojistik, Türkiye’deki ilk 3 ilaç dağıtım kanalından biridir. Türkiye’de, ilaç dağıtım kanalı olarak yaklaşık 100 tane aktif firma vardır. Bu 100 aktif firmanın ilk 3’ü, toplam dağıtımın %85’ini taşırlar. Hedef Alliance, Selçuk ve Farma Lojistik ilk sıralarda yer almaktadırlar. Farma Lojistik, dolayısıyla TEKB bizim iş ortaklığı yaptığımız kurumlar.

İlaç Taşımacılığını özel kılan sebepler nelerdir?

Lojistikte her sektörel uygulamanın kendine özgü farklılıkları vardır. Ancak; insan sağlığı ile ilgili olduğu için ilaç diğer tüm ürünlerden farklılaşır. Hiçbir ürün, belirli durumlarda sanırım ilaçtan daha öncelikli olamaz. İlaç, insan sağlığına direkt etki ettiğinden dolayı, hijyen koşullarına hem depolamada, hem de dağıtımda oldukça dikkat etmek gerekir. Dünyada bunu sağlamak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü’nün koyduğu kurallar vardır. Türkiye’de de buna paralel olarak ilacın üretimi, laboratuvar koşulları, depolanması ve dağıtımıyla ilintili Sağlık Bakanlığı’nın koyduğu yönetmelikler ve kılavuzlar bulunmaktadır.

İlaçların bozulma riski var mı? Bunlar için aldığınız önlemler nelerdir?

Sağlık Bakanlığı ve ilaç firmaları tarafından ilaçların saklama koşulları belirlenir. Belirli sıcaklık ve nem aralıklarında ve hijyen koşulları çerçevesinde ilaçlar depolanmalı ve taşınmalıdırlar. Bazıları 2-8 C derece arasında, bazıları ise oda sıcaklığında bulunmalı ve belirli nem aralıklarında saklanmalıdır. Farma Lojistik ve Ekol olarak, biz hem depo lojistiğinde, hem de dağıtım ayağında bu kuralları tam olarak yerine getiriyoruz. Depoda Türkiye’de ilk defa kullanılan kiosk sistemi ve deponun farklı yerlerindeki sensörler aracılığıyla, sıcaklık ve nemi dinamik olarak ölçüyor ve raporluyoruz. Buna bağlı olarak, herhangi bir anda olması gereken sıcaklık ve nem seviyesinin dışına çıkıldığında, sistem otomatik olarak ilgilileri uyarmakta ve sistemi alarm seviyesine getirmektedir. Ayrıca dağıtım merkezimiz, ısıtma soğutma sistemleri ve soğuk odaları da barındırmaktadır. Buna ek olarak, tamamen yazılım destekli olarak lot ve miad tabikini yapıyor ve kendimizden sonraki zincirin oyuncularına da sağlıklı bir şekilde iletiyoruz.

Sevkte sigortalama yapıyor musunuz?

Depodaki ürünler için üçüncü parti sorumluluk sigortamız bulunuyor. Ayrıca, müşterimizin yaptırdığı emtia sigortası da bulunmaktadır. Dağıtım sırasında da nakliye sorumluluk sigortası vardır. Poliçenin limiti trilyonları aşan dağıtım araçlarının varlığından dolayı Türkiye standartlarının çok üstündedir.

Hizmet alanların ihtiyaçlarını nasıl planlıyorsunuz? Planlama süreçlerini nasıl yürütüyorsunuz?

Farma Lojistik ile aramızda her noktada veri entegrasyonu bulunuyor. Yazılım ve donanım anlamında yüksek teknoloji kullanıyoruz. İş ortaklığımızın en önemli hedeflerinden birisi örnek uygulamalar ortaya koymaktır. Mal kabul, sipariş, stok, sevkiyat vb. süreçlerinde EDI yoluyla sistemlerimiz arasında veri alışverişi olmaktadır. İlaç firmalarından teslimatın dağıtım merkezimize ne zaman geleceğine ait bilgiler, Farma Lojistik tarafından bize önceden sistem yoluyla iletilir. Acil ve tevzi ürün yönetimi kapsamında, ürünleri direkt olarak biz gidip tedarikçiden alacaksak bize iş emriyle bildirir. Sipariş yönetimi kapsamında Farma Lojistik’in stratejilerine göre, sipariş yönetim sistemimizi değiştirebiliyoruz. Yazılımımız sayesinde depo içindeki tüm süreçleri hem planlama, hem de daha iyi yönetebilme amacıyla en ince detayına kadar izliyor ve navigasyon paneli mantığıyla izlenebilirliği müşterimize de sunuyoruz.

Çeşitli mal kabul ve teslimat sistematiği ile siparişlerin tüm kanallara en hızlı şekilde sevkiyatı nasıl gerçekleşiyor?

Tedarik zinciri yönetimindeki başarı, zincirin tüm üyeleri arasındaki senkronizasyonla ve bilgi paylaşımıyla olmaktadır. Bazen zincirin güçlü üyeleri, diğerleriyle iş ortağı olduğunu gözden kaçırabilmekte ve bu da tedarik zinciri yönetiminde kamçı etkisine neden olabilmektedir. İstenmeyen noktalarda stoklar oluşmakta ve sermaye verimliliği düşmektedir. Türkiye’de de, zaman zaman talebe istinaden gerçekleşmeyen üretim ve satış faaliyetleri sonucu, ara noktalarda fazla stokların oluştuğunu görmekteyiz. Acil ve tevzi ürün yönetimindeki başarı, aslında tüm zincirin ana performans göstergesidir. Biz kullandığımız teknoloji, farklı dağıtım modellerimiz ve algoritmalarımızla maksimum hıza erişmek için üstün bir gayret gösteriyoruz. En uzak sevk noktamıza siparişin hazırlanması da dahil olmak üzere 24 saatte ulaşabiliyoruz.

Tedarik Zinciri süreci nasıl işliyor?

Farma Lojistik, ecza kooperatiflerinden gelen talep tahminlerini ele alır; daha önceki kullanım miktarlarına ve çeşitli parametrelere göre envanter kontrollerini sağladıktan sonra, bir optimizasyon yaparak ilaç firmalarına siparişlerini geçer. İlaç firmaları, bu siparişleri hazırladıktan sonra tahmini teslimat zamanlarını Farma Lojistik’e iletir. Farma Lojistik de bizimle sistemsel olarak paylaşır. Bu ürünler, ilaç firmaları tarafından ön depomuza getirilir. İlaçlar, daha sonra ecza kooperatifleri veya şubeleri tarafından siparişler doğrultusunda kendi bölgelerindeki eczanelere teslim edilir. Türkiye’de, biraz da rekabetin etkisiyle aynı eczaneye günde 10 kere bir ecza deposu gidebiliyor. 1 kutu ilaç için eczaneler sipariş açılabiliyor.

Son kullanma tarihi geçmiş ilaçların iadesi ne şekilde oluyor?

Her ilacın üzerinde seri numarası ve son kullanma tarihi yazmaktadır. İlaç lojistiği için miyad ve lot takibi oldukça önemlidir. Bu süreç, tüm zincir boyunca iyi yapılınca anlamlı hale gelmektedir. Çoğu ilaç firması bunu çok ciddi şekilde takip etmektedir. Fakat ecza depolarının hepsinin bunu takip edecek teknolojik alt yapısı bulunmamaktadır. Zincir boyunca ilacın izlenebilirliğinin sağlanması insan sağlığı açısından da çok önemlidir. Türkiye’de maalesef bu süreçte tam olarak istediğimiz noktada olmadığımızı görüyoruz. Sahte ilaç vakaları, geri çekme prosedüründe yaşanan problemler gözlemlediğimiz sonuçlar. İlacın sağlıklı koşullarda depolanması ve dağıtımının sağlanması için devlet tarafından kontrollerin ve denetimlerin çok daha etkin bir biçimde yapılması gerekir. Hasarlı ya da son kullanma tarihi geçmiş ürünler, son noktalardan bizim araçlarımız ya da çalıştığımız diğer 3. parti hizmet sağlayıcıları tarafından alınıp merkeze getirilir. Burada Farma Lojistik kararlarına göre ya imha edilir ya da ilaç firmalarına geri gönderilir.

Kalite kontrolü nasıl sağlıyorsunuz?

Depoda yönetmeliklere uygun olarak mesul müdür, yani bir eczacı ve onun liderliğinde kalite kontrol grubumuz bulunuyor. Yönetmelikler gereği ürünün nasıl kabul edileceği, nasıl çıkarılacağı, nasıl stoklanacağı belirlidir ama biz bunları maksimum düzeyde yapmaya çalışırken; bunların üzerine artı değerler katmaya ve mümkün olduğunca sistemsel kontrolü sağlamaya çalışıyoruz. İlaç depolamada ürün kabul ve çıkış alanları birbirinden ayrı olmalı, ürünler birbirlerine karışmayacak şekilde muhafaza edilmeli, ayrıca karantina ürünler, psikotrop ürünler, soğuk oda ve iade ürünler fiziken birbirinden ayrı lokasyonlarda tutulmalıdır.

Avrupa Birliği’ndeki sistem nasıl? Bu sistemi Türkiye’deki sistemlerle karşılaştırırsak sistemin nasıl bir etkisi var?

Avrupa’da, belirli ülkelerde ön depo mantığı önceden beri uygulanmakta ve zincirin tüm oyuncuları da bunu desteklemektedir. Türkiye’de, sektörün lojistik anlamda iş birlikçi planlamaya gitmesi gerekir. İngiltere gibi bazı ülkelerde, marjinal uygulama olarak “Zincir Eczane Modelleri” bulunmaktadır. Şu an Türkiye’de bir eczacı, bir tane eczane açabilmektedir, zincir eczane modelinde ise bir girişimci birden fazla eczane zinciri açabilmektedir. İyi dağıtım, depoculuk, laboratuvar ve üretim uygulamaları Türkiye’de mevcuttur. Fakat AB süreciyle birlikte bunlar olması gereken seviyeye kesinlikle erişecek ve standartların yükselmesini olumlu etkileyecektir.

GDP’ye verilen önem, sizi ve hizmet alanları memnun ediyor mu?

(GDP=İLAÇ ENDÜSTRİSİNDE, “İYİ DAĞITIM UYGULAMALARI”)
Bu konuyla ilgili olarak kurallar konulmuş. Fakat bunun kontrolüyle ilgili bazı eksikler gözlemlenebiliyor. Özellikle, soğuk zincirde ürünlerin gereken kurallara uygun olarak dağıtılmasına dikkat edilmeli.

Projede soğuk zincirde özel kaplar kullanıyor. Ayrıca, özel etiketlerle dağıtım esnasında soğuk zincirin kırılıp/kırılmadığını izliyoruz.
Genel olarak Türkiye’yi düşünecek olursak, dağıtım tarafında en azından kullanılan araç standartlarının ve izlenebilirliğin kalite olarak yükseltilebileceği birçok fırsat noktası bulunuyor.

Bu sektörde yakalamanız gereken fakat yakalayamadığınız bir nokta var mı?

Türkiye’de ilaç firmaları, yakın geçmişe kadar lojistikte dış kaynak kullanımına biraz daha kapalıydılar. Bunda, sektörde uzmanlaşan lojistik firması sayısının azlığı da etkili oluyor. İlaç lojistiği konusunda hizmet veren birkaç firma ise; sadece sınırlı bir alanda çözümler geliştirebiliyorlar. Özellikle bütünleşik hizmet veren firma sayısı çok fazla değil, seçenek az, profesyonel lojistik firmalarının bu kanada daha fazla girmesiyle beraber kalitenin çok daha yükseleceğine inanıyorum. İlaç firmaları açısından bakacak olursak; aslında onlarda tek bir firmadan kaliteli hizmet almayı tercih edeceklerdir.

Murat Boğ

Ekol Lojistik Süreç Geliştirme ve Tasarım Yöneticisi

Röportaj

Tuğçe Şahin

Birkan Özgür