Lojistik Üs Olma Stratejileri ve Türkiye’nin Ulaştırma Politikaları

Kategori: Logistical, Sayı 2 | 0

Yrd. Doç. Dr. Murat ErdalSon dönemde uluslararası taşımacılık ve lojistik sektöründe sıklıkla dile getirilen ve konu ile ilgili toplantılar düzenlenen alanlardan bir tanesi de “Türkiye Nasıl Lojistik Üs Olur?” sorusudur.

Başta, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) olmak üzere tüm sivil toplum örgütleri bu vizyonu taşıyan konferans ve paneller düzenlemektedir. “Lojistik üs” konusu sektörde olduğu kadar üniversitelerimizde akademik çevrelerde de yoğun bir biçimde tartışılmaktadır. Yakın zamanda, İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksek Okulu, Lojistik Kulübü, 2. Lojistik Zirvesi gündem başlığını “Türkiye’nin Lojistik Üs Olmasında Eğitimin Önemi” olarak belirlemiş, sektör temsilcileri, öğretim üyeleri ve sivil toplum örgütlerinin de katıldığı bir dizi sunumdan oluşan bir gün düzenlemiştir. Çok yararlı geçen zirve programından dolayı Yüksek Okul yönetimi, destek veren tüm tarafları ve Yüksekokul Lojistik Kulübü’nü tebrik ederiz.

“Türkiye Nasıl Lojistik Üs Olur?” sorusunun cevabı aslında, devletin konuya bakış açısıyla doğrudan ilişkilidir. Kamu yönetimi; Ulaştırma Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Maliye Bakanlığı vb. kurum ve kuruluşlarla konunun tam merkezinde bulunmaktadır. Bu nedenle Türkiye Ulaştırma Sektöründe 1950’li yılardan beri süregelen hakim anlayışın değiştirilmesi kaçınılmazdır.

Türkiye’nin Lojistik ve Uluslararası Taşımacılık Üssü olabilmesi için aşağıda yer alan soruların açık ve net bir şekilde dile getirilmesi ve tüm yönleriyle incelenmesi gerekmektedir.

  • Başta Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşları ulaştırma politika /eylem planlarında dönüşümü, yeniden yapılanmayı istiyor ve destekliyor mu?
  • Taşıma turları arasında dengeli dağılım ve taşıma turlarının birbirleriyle entegrasyonu (kombine taşımacılık) konusunda hangi çalışmalar yürütülmektedir?
  • Mevcut yasa ve düzenlemeleri “ticaretin hızlandırılması, standartlaştırması ve basitleştirilmesi” amacına yönelik midir?
  • Avrupa Birliği (AB) ile taşımacılık ve lojistik konularındaki mevzuat-uyum sorunları nasıl aşılacaktır? Harmonizasyon çalışmaları nelerdir?
  • Türkiye bulunduğu coğrafyayı ticaret ve lojistik olarak kullanabilme niyet ve kabiliyetinde midir?
  • 59 Dönem Hükümet’te yer alan Adalet ve Kalkınma Partisi Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik konusundaki dünya görüşü ve uygulamaları içinde dönüşüm ve yeniden yapılandırma projeleri nelerdir? Bu projeler lojistik üs vizyonuyla örtüşmekte midir?
  • 59 Dönemde TBMM’de bulunan ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer partilerin Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik konusuna bakış açısı ve değerlendirmeleri nelerdir?
  • Reel sektör, uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörünün ve yarattığı katma değer hizmetlerinin kendisi için bir rekabet avantajı getireceğine inanıyor mu?
  • Çevremizde gerçekleşen uluslararası taşımacılık projelerinde ve uluslararası örgütlerdeki rolümüz nedir?
  • Ulaştırma alanında uygulanabilir bir özelleştirme programı var mı? Varsa hangi aşamada bulunmaktadır?
  • Karayolu ağırlıklı taşımacılık anlayışlarından memnun, yerleşik lobilerin direnme gücü kırılabilecek midir?
  • Çevre dostu taşımacılık anlayışının yaygınlaşması sağlanabilecek midir?

Şekil 1

Ülkemizde, Lojistik Üs vizyonuna ilişkin plan ve projelerinin sağlıklı bir biçimde hayata geçirilmesi için Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere tüm kamu birimlerinin ortak bir payda da buluşması elzemdir.

Yasal ve teknik düzenlemelerden altyapı çalışmalarına kadar tüm çalışmalarda anahtar rol, “Dış ticaret”. Uluslararası taşımacılık faaliyet ve işletmelerinde basitleştirme, harmonizasyon ve standartlaştırmanın sağlanmasıdır. Bu perspektifi taşıyan çalışmaların hazırlanması ve uygulamaya geçirilmesinde, komşularımız, bölge ülkeler ve dünyadan en iyi örnekler, modeller seçilmeli ve analiz edilmelidir.

Yukarıdaki değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere konu çok boyutludur. Hemen her şeyi bir çırpıda sağlamak mümkün değildir. Lojistik Üs olabilme uzun dönemi bir süreçtir ve kısa kestirme bir yol yoktur. Türkiye’nin bölgesinde lider ve otomotiv, tekstil. turizm vb. tüm sahalarda rekabet avantajı yüksek her ekonomiyle bir cazibe merkezi haline gelebilmesi “uluslararası taşımacılık ve lojistik” sektöründen geçmektedir.

Konuyla ilgili akademisyen olarak bizlere de birçok sorumluluk düşmektedir. “Lojistik Üs Olma Stratejileri ve Türkiye’nin Ulaştırma Politikaları” başlıklı kitap çalışmasını tamamlanmış olup son düzeltmelerini yaparak tüm ilgili tarafların dikkatine kısa zamanda sunacağımı da ayrıca belirtmek isterim.

Dr. Murat Erdal

İstanbul Üniversitesi