Akıllı Lojistik Mi Yoksa Geleneksel Lojistik Mi?

Kategori: Sayı 19 | 0

 

Lojistik sektörü ilk olarak Yunan uygarlığında askeri alanda kullanılmaya başlanmıştır. Etkin kullanımı ve yarattığı kolaylık sayesinde günümüze kadar birçok önemli gelişme ile dünya ticaretinin en önemli sektörü haline gelmiştir.

Geleneksel lojistik, müşteri talebi üzerine bir ürünü A noktasından B noktasına ulaştırmak ve bu süreçte potansiyel olarak oluşabilecek tüm sorunlara çözüm üretmektir. Geleneksel lojistikte insan gücü ön plana çıkmaktadır, bu durumdan dolayı da çok fazla potansiyel problemle karşılaşılmakta ve haberleşme aracı olarak genellikle e-posta kullanılmaktadır. E-postalar düzenli bir şekilde kontrol veya takip edilmezse büyük hatalara ve önemli ölçüde zaman kayıplarına yol açabilir. Müşterilerin verileri arşivlenirken çoğunlukla Excel ya da Google E-Tablolar kullanılmaktadır. Verileri arşivlerken yapabileceğiniz herhangi bir hata -örneğin Excel’de verileri kaydetmeyi unutmak ya da Google E-Tabloda veriyi yanlış yere kaydetmek- kendinizi tonla veriyi yeniden düzeltirken bilgilerin içerisinde kaybolmuş bir şekilde bulabilirsiniz. Geleneksel Lojistik çağında dosyalama çoğunlukla kurye yoluyla sağlanır. Bundan dolayı dosyalar elinize ulaştığında yazıcıdan geçirip arşivlemeniz gerekmektedir. Kuryenin geç gelmesi durumunda ekstra bir navlun ödemesi durumu ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Çalıştığınız şirket direkt ürün dağıtımı üzerine ise bu şirkette manuel sistemlerin bulunması durumunda bu yazıda yer veremeyeceğim kadar potansiyel problemlere yol açabilir.

Otonom lojistik genel hatlarıyla geleneksel lojistiğin elektronik haberleşme ve bilgi sistemleri, otonom sistemler ve yapay zekayla desteklenmiş halidir. Lojistik bilgi sistemleri tedarik zinciri üzerinde yer alan şirketlerin her birinin kendi planlama veya operasyonel ihtiyaçlarını karşılayan, şirket içinde ve/veya dışındaki diğer ilişkili sistemler ile entegre çalışabilen yazılım sistemleridir. Burada entegrasyon olarak tanımlanan ilişki, bilgi sistemleri arasındaki bilgi ve belge akış fonksiyonudur. Firmalar, çoğu kez bu yazılım sistemlerini ayrı ayrı satın alıp kullanmak yerine hepsini ya da çoğunu modüller olarak içeren entegre Kurumsal Kaynak Planlama yazılımları kullanırlar. Bunlara örnek olarak; SAP R/3, NETSİS,CANIAS ERP, Oracle E-Business Suit, Logo Business Solutions gibi programlar örnek gösterilebilir.

Otonom Lojistik sadece lojistik sektörü değil, genel olarak birçok sektörde otonom robotik sistem dediğimiz otomasyon sistemleri gün geçtikçe daha fazla kullanılmakta ve böylelikle zaman ve maliyet açısından bir kazanç elde edilmektedir. Özellikle dünyada yaşanan salgın ve afet gibi durumlarda otonom sistemler sektörün en önemli silahı konumuna gelmektedir. Covid-19 küresel salgını ekseninde virüsün bulaşma riskini ortadan kaldırmak için robotik sistemler lojistik süreçlerde yoğun olarak kullanılmakta, zamanla yapay zekâ ile daha çok faydalanmak üzere geliştirilmektedir. Örneğin botlar lojistik alanında, endüstri için norm haline gelen yüksek miktardaki veri girişi görevlerini yönetmek için kullanılmaktadır. Bunun çoğu, servis sağlayıcıları tarafından şeffaflık oluşturmak adına kurulan sistemlerin ve süreçlerin hızlandırılması ile ilgilidir. Lojistik sağlayıcıların ortaklarıyla aralarında kurduğu şeffaflık ilişkisinin sağlıklı yürütülmesinde büyük oranda zaman, maliyet ve şeffaflık sağlamaktadır.

Otonom teknolojilere başka bir örnek olarak sürücüsüz araçları gösterebiliriz. Neredeyse bir asırdır üzerinde çalışmalar yapılan tam otonom araçlar lojistik sektörüne de yön verebilecek bir teknolojidir. Kamyonlar, insansız hava araçları ve hatta büyük kargo gemilerinin yakın gelecekte sektörde kullanılması öngörülmekte ve bu konuda oldukça önemli çalışmalar yapılmaktadır.

Otonom otomobiller şimdiden yollarda aktif ve sorunsuz olarak kullanılmaya başlanmıştır. Otomobillerde olduğu gibi sürücüsüz kamyonları ve diğer otonom araçları da aynı şekilde yollarda görmemiz artık mümkün olacaktır. Otonom araç teknolojisine geçişle birlikte, lojistik sektöründeki maliyetlerde ve teslimat sürelerinde tasarruf beklenmekte, teknolojiyi kullanacak şirketlerin rekabette avantaj sağlayacağı düşünülmektedir.

Otonom teknolojilere başka bir örnek olarak akıllı depo sistemleri gösterilebilir. Akıllı depo sisteminin tasarımından yararlanılarak işletmeler işlerini yüksek oranda otomatik hale getirebilmektedir. Otomasyon, operasyonlarınızı akıllı bir depoya dönüştürürken olumlu sonuçlar elde etmede önemli bir faktördür. Bu dönüşüm, envanteri işlerken, paketlerken ve gönderirken gecikmeleri azaltmaya yardımcı olmaktadır. WMS Akıllı Depo Sistemleri ile otomatik süreçleri birleştirmek daha iyi müşteri hizmetlerine yol açar. Ek olarak, akıllı depolardaki otomasyon, tedarik zinciri boyunca verimliliği artırmaya yardımcı olur. Bunların en büyük örneği Amazon ve AliBaba depolarıdır. Depo tasarımlarının büyük bir çoğunluğu yapay zekâ üzerine kurgulanmış ve robotlar depoda birçok görevleri alarak insan yükünü azaltmanın yanında insanlarla birlikte çalışması sağlanmıştır. Depo içerisinde ürünler raflar üzerinde konumlanmış ve robot taşıyıcılar bu rafların tamamını depo içerisinden insan çalışanlara götürmekte ve bu sayede AliBaba’nın deposunda insan işçilere duyulan ihtiyaç %70 oranında azalmıştır.

Lojistikte yapay zekaya örnek olarak Amazon Go örnek gösterilebilir. Yapay zekâ uygulamaları son dönemde hızla gelişmektedir. Bu noktada görüntü algılama, işleme ile ilgili Amazon’un son kullanıcılara ihtiyaç ürünlerini sunduğu ufak marketlerden olan Amazon Go noktaları, herhangi bir kasa veya ödeme işlemi olmadan ürünleri tedarik etme şansı sunmaktadır. Marketin kapısından girdikten sonra yüz tanıma sistemi ve mobil uygulama üzerinden müşteriyi tanıyıp, aldığı ürünleri otomatik olarak uygulama üzerindeki sepetine ekleyip, mağazadan çıktığında ödeme işlemini otomatik olarak yapmaktadır. Bu sistem hem envanter sistemi hem yapay zekâ hem de ödeme sistemleriyle birlikte çalışmaktadır. Yazımın son kısmında akıllı lojistik ve geleneksel lojistiği karşılaştıracağım;

Covid-19 salgını biliyorsunuz. Biraz ütopik bir durum belki ama bütün çalışanlarınızın veya yarısının Covid-19 salgınından dolayı 15 gün izinli olduğunu düşünün; envanter, depolama ve dağıtımı işlerini kim yapacak? İşte geleneksel lojistikte, depolama ve dağıtım sürecinde 15 gün duraklama, sınırlı çalışma veya bu süreçte farklı işçilerden yararlanmaya çalışmak gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Otonom depolama ve dağıtım sistemlerinde ise envanter işlemleri, depodaki ürünlerin sınıflandırılması ve yerleştirilmesi gibi süreçlerin çok büyük bir kısmını yazılımlar ve botlar hallettikleri için salgından etkilenmiyorsunuz hatta insanların yapacağı hatalar yanında hata payı neredeyse ortadan kalkar. Bunun yanında tam olarak kusursuz olmasa da yakın gelecekte drone, sürücüsüz araçlar gibi sistemlerle birlikte dağıtımda yapılması planlanmaktadır. Bir insanın size getirirken yaşayacağı birçok problem ve sınırlama da ortadan kalkacağı düşünülmektedir.

EGEMEN AKTAŞ