Gelişimin Sınırı Yok

Kategori: Logistical, Sayı 3 | 0

Ebru Ervin DemirelTürkiye’de lojistik sektöründeki büyük değişimi, sektörün parlamakta olan bir yıldıza nasıl dönüştüğünü ve büyüme potansiyelini hepimiz biliyoruz.

Kısa bir süre önce lojistik okulu olmadığı gibi, yeni mezunlar arasında alana ilgi de yoktu. Kurumsallaşma ihtiyacı ön planda olmadığı gibi gelişmiş insan kaynakları yönetimi ve uygulamalarına ihtiyaç da yoktu. Var olan işgücü bir şirketten diğerine kayıyor, mevcut kadrolarda büyük değişiklik olmuyordu. Ancak son yıllardaki inanılmaz değişiklikler ile ardı ardına birçok atılım gerçekleşti. Sektörün okulu, dergisi, zirvesi derken medyada ve yeni mezunlar arasında alana karşı büyük bir ilgi başladı. Eğitimli ve öğrenmeye istekli iş gücü, standartları da yükseltti. Sektörde faaliyet gösteren şirketlerin uyguladığı sistemler ve süreçler gelişti, kullandığı teknoloji ilerledi.

Lojistik, sermayeye olduğu kadar insan kaynağına da dayalı bir sektör olduğu için tüm bu gelişmelerden şirketlerin insan kaynakları uygulamaları da büyük ölçüde etkilendi. Sektördeki gelişmeler, belli bir alanda uzmanlaşmış mevcut kadroları lojistiğin diğer alanlarını da öğrenerek yeni yetenek ve beceriler geliştirmeye zorladı. Var olan iş gücünü eğitimle yenilemek, yeni adaylar arasından öğrenmeye istekli, heyecanlı, işe ve şirket kültürüne en uygun olanları seçmek; çalışan potansiyelini en verimli şekilde değerlendirerek başarıyı ödüllendirmek için şirketler yaratıcı yöntemler geliştirdiler. Sektördeki bu gelişim öyle hızlı gerçekleşti ki birçok eğitim ve danışmanlık şirketi bu gelişim karşısında çaresiz kaldı ve var olan hizmetlerini sektöre uyarlamaları zaman aldı.

Barsan global lojistikte 1998 yılında başladığımız insan kaynakları maratonu şu anda Amerika’da bile birçok şirkette henüz bulunmayan yeni sistemlerin uygulamaya geçişi ile sonuçlandı. Yeniliğe önem vererek mevcut sistem ve yapıları sürekli geliştiren yüksek potansiyelli çalışanları yurtiçi ve yurtdışı eğitim ve görevlerle ödüllendiren Barsan’ın İK maratonu kısa zamanda sonuç verdi. Birçok şirkette şirket yöneticileri ik konusuna yabancı iken barsan yöneticileri yeni İK politikalarının belirlenmesinden uygulanmasına kadar aktif bir rol oynadılar. Yine birçok şirkette İK çalışanları şirketin içinde bulunduğu iş kolunu bilmezken Barsan, operasyon kökenli çalışanlarını yurt içi ve yurt dışı İK eğitimleri ile destekleyerek kadrosunu oluşturdu. Lojistik sektöründe olduğu gibi İK alanında da birçok ilke imza attı.

İşe alımda şirket kültürü ve işin niteliklerine uygun olarak geliştirilen yetkinlik bazlı teknikler potansiyeli yüksek adayları seçmeyi sağladı, işbaşında öğrenme ve gelişimi destekleyen değişken ücret sistemi devreye sokuldu, web tabanlı performans yönetim sistemi uygulaması ile performansa dayalı prim sistemi uygulanmaya başlandı. Ayrıca lojistik konusuna gönül veren öğrencileri desteklemek amacı ile yurt içi ve yurt dışı staj programları başlatıldı. Mevcut insan kaynağı yurt içinde olduğu gibi, yurt dışında açılan yeni pozisyonlarda da değerlendirilerek çalışanlara ufuklarını genişletme fırsatı tanınıyor. Sektör gelişiyor, ilgi büyüyor, çalışanlar ilerliyor, Türkiye farklı görüşlere rağmen ilerliyor, gelişiyor. Sektörde iyi bir yerlere gelmek için isteği, enerjisi, hırsı, potansiyeli olan tüm çalışanlara ve öğrencilere tavsiyem rotasyon ile lojistiğin tüm alanlarını öğrenmeye çalışmaları ve kapasitelerini kullanabilecekleri iş ve şirketleri tercih etmeleri, çünkü bu tür şirketlerde gelişimin sınırı yok.