1.Merhaba, Hakan Bey öncelikle bize kendinizden ve çalışmakta olduğunuz şirketten bahseder misiniz?
İş hayatıma İlaç sektöründe satış temsilcisi olarak başladım. 3 yıl sonra Eğitim ve İK alanına geçiş yaptım ve 19 yıldır İK alanında çalışmaktayım. Lojistik sektörü öncesinde İlaç ve Teknoloji sektörlerinde İK alanında çalıştım. Yaklaşık 2 yıldır WeLD Uluslararası Taşımacılık A.Ş. de İK Müdürü olarak çalışıyorum.
WeLD Uluslararası Taşımacılık, 06.05.2020 yılında kurulmuş ve kuruluşundan bu yana sürdürülebilir büyümeyi, gelişmeyi, sektöre öncülük etmeyi hedeflemiş ve günümüze kadar bu hedeflerini güçlü finansal ve teknolojik altyapısı ile gerçekleştirerek gelmiş bir şirkettir.
Şirketimizin kısa sürede çalışan sayısı 120 kişiye ulaşmış, Türkiye içerisinde İstanbul Havalimanı, İstanbul Merkez Ofis, Bursa, Mersin ve yurt dışında ise Almanya ofislerini açmış olup, 2023 hedefleri arasında İzmir ve Hollanda ofislerini açmak, orta vadede ise Global oyuncu olmak bulunmaktadır. Bu amaçla finansal, teknolojik ve insan kaynağı yetkinliklerini hazırlama ve geliştirme konularında yoğun biçimde çalışmaktadır.
2. Lojistik mezunlarının gelecekteki iş olanaklarının artacağını düşünüyor musunuz?
Lojistik tüm dünya ticareti için vazgeçilmez bir paydaştır. Hemen her sektörde olduğu gibi yapay zekâ, otomasyon, robotik süreçlerin Lojistik sektörünü de yakın zamanda etkileyeceğini ve dönüştüreceğini düşünüyorum. Bu bağlamda iş olanakları katma değerli işlerde artarken özellikle yapay zekâ ve robotik süreçlerin dahil olacağı alanlarda bazı roller ortadan kalkacaktır.
Bu nedenle Lojistik mezunlarının; Lojistik sektöründe ve diğer sektörlerde olan ve öngörülen değişimi takip etmek, ayak uydurmak, kendi beceri ve yeteneklerini güçlendirmek konularına önem vermelerinde yarar görüyorum.
3. Şu anda geçerli olan iş sağlığı ve güvenliği kuralları ne gibi değişimlere uğrayacaktır, dijitalleşme gelecekte bu kuralların alanını kısıtlayacak mıdır?
Dijitalleşmeyle birlikte gerçekleşecek dönüşüm sadece işin niteliğini değil iş yapış biçimlerini de etkileyeceği için iş sağlığı ve güvenliği kurallarını da yeniden tariflemek gerekebilecektir. Özellikle hibrit – evden çalışma, çalışma ortamında yapay zekâ ve robotik süreçlerin kullanımı sonrasında kuralları yeniden yazma ihtiyacı ortaya çıkacaktır.
4. Çalışanların motivasyonlarını arttırmak için gelecekte ne gibi faaliyetler devreye girebilir?
Esnek çalışma fırsatı, iş yaşam dengesinin önemsenmesi, kişisel gelişim ve kariyer fırsatlarının sunulması, kararlara dahil edilme, başarıların takdir edilmesi, açık iletişim ve çevik yönetimde durumsal liderlik, açık büfe olanaklarının sunulması çalışan motivasyonunda kullanılan ve kullanılmaya devam edileceği ana unsurlar olacaktır.
5. Sizce gelecekte homeoffice ve hibrit çalışma yaygın olarak kullanılmaya başlanır mı? Bunun olumlu ve olumsuz yönleri neler olur?
Hâlihazırda dünyada birçok sektörde evden çalışma ve hibrit çalışma şekli uygulanmaktadır.
Bu tür çalışma şekilleri çalışanlarda esnek çalışma, dilediği yerden çalışma, zamanı etkin kullanma, iş yaşam dengesi geliştirme gibi alanlarında pozitif etki gösteriyor.
Diğer yandan bu dönüşümde çalışma ortamından uzak olma, self disiplin, çalışma arkadaşları, yöneticiler ile etkileşim, sosyalleşme imkânlarından uzak kalma ve yalnızlaşma, iş yaparken dikkat dağılması ve bölünme riski alanlarında ise negatif etki gösteriyor.
6. Sektörel bazda tercih sebebi haline gelen dil gerekliliğinin gelecekte de devam edeceğini düşünüyor musunuz?
Kesinlikle. Hatta tek yabancı dilin değil birden fazla yabancı dilin gerekliliği ön plana çıkacaktır. Daha önceki cevaplarda Lojistik sektöründe katma değerli işlerin rekabet avantajı yaratacağından bahsetmiştim. Bu tip işlerde iletişim çok önemli bir unsur olacaktır. Etkin iletişim için de dil vazgeçilmez bir araç olmaya devam edecektir.
7. Gelecekte lojistik sektörü çalışanlarında aranan özellik ve yeteneklerin neler olacağı tahmin edilmektedir?
Dünyada son 10 yıla baktığımızda; pandemi, savaş, iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi olayların belirsizliği her geçen gün arttırdığını ve ticarete ciddi etkilerini görmek mümkündür. Bu belirsiz ve zorlayıcı koşullarda öne çıkan yetkinliklere baktığımızda ise adaptif olabilmek, esnek ve çevik olmak, meraklı ve cesur olmak, müşteri odaklı olmak, dayanıklılık öne çıkan yetkinliklerdir. Diğer yandan dijital dünyanın hayatımıza bu kadar etki ettiği ortamda dijital yetkinliğe sahip olmak da en az diğer yetkinlikler kadar öne çıkmaktadır.
8. Gelişen teknoloji ile birlikte işe alım süreçlerinde insan kaynaklarının yerini yapay zeka alabilir mi?
Hâlihazırda yapay zekâ işe alım süreçlerinde etkin olarak kullanılmaktadır ve gelişerek kullanılmaya devam edecektir. Gittikçe yaygınlaşmakta olan pozisyon bazlı yetkinlik tanımları, davranışsal göstergeler, beklenen değerler; çeşitli test, envanter ve mülakatlarla rahatlıkla ölçümlenebilir ve değerlendirilebilir. Yapay zekâ özellikle bu alanlarda büyük rol üstlenecektir. Diğer taraftan işe alımın kurum kültürü ve ekibe uyum boyutlarında ise insan değerlendirmesinin de tamamlayıcı olacağını düşünüyorum.
Bir başka deyişle yapay zekânın insanın yerini alacak bir olgu değil aksine geliştirecek ve tamamlayıcı olarak görev yapacak önemli bir faktör olduğuna inanıyorum.
9. İnsan kaynakları olarak işe alımlarda gelecekte değişimi olanaksız gördüğünüz bir işe alım metodu var mı?
Yapay zekânın gelişimi ve süreçlere dahil olmasıyla yeni olanaklar ve imkânlar ortaya çıkacaktır. Diğer yandan insan muhakemesinin etkin olacağı konular ve özellikle duygusal zekâ ilgilendiren hususlar da önemini sürdürmeye devam edecektir. Önemli olan her ikisinin uyumlanmasının sağlanması olacaktır.
Bu karşılıklı etkileşim ve gelişim nedenle hiçbir şeyin imkânsız olmadığını düşünüyorum.
Rabia AKAY