MEZUNLARIMIZ

Kategori: Sayı 19 | 0

MEZUNLARIMIZ

 

Merhabalar Sevgili Arkadaşlar;

İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik 2010 mezunlarından biri olarak sizlere tecrübelerimi ve bu süre boyunca kendime kattıklarımı paylaşacak olmaktan mutluluk duyuyorum. 2005 senesinde bu bölüme giriş yaptığımda, henüz farkındalığı yeni yeni artan bir lisans bölümünün öncülüğünün, İstanbul Üniversitesi ile atılıyor olması gurur vericiydi. Keza “nispeten ilk mezunlarından biriydim” diyebileceğim bir hisse kapılmama vesile olmuştur. Farklı bölüm mezunları veya sektörde tecrübe kazanmış insan kaynağıyla gelişen bu sektöre, akademik perspektif kazandırılmış nitelikli adaylar olarak değer katabilecek olmak heyecan vericiydi. 4 yıl boyunca lojistik, depolama, tedarik zinciri ve tüm taşıma modlarının yanında; analiz, istatistik, iktisat ve işletme tabanlı dersleri almak, geleceğin yönetici adaylarına değer katmıştır.

Çocukluğumdan beri bir şekilde içinde olduğum bu sektörde, annem de senelerdir çalışmış ve kendi işini kurmuşken, kızının da sektörün bir parçası olarak geleceğini şekillendirecek olması onun adına da bir gurur kaynağı olmuştur. Çocukluktan beri ihtiyacım olduğunu bildiğim ve geliştirmek istediğim İngilizce’ ye merakımla, okulumun bana sunduğu İngilizce hazırlık imkanını da değerlendirerek bu serüvene başladım diyebilirim.

Okul hayatım boyunca dahil olduğum kulüp aktiviteleri, sektörün bizler için gerektirdiği hazırlıkları ve altyapıyı oluşturmamızı sağlamış oldu. Hem röportaj hem de projelerimizi tamamlamak için yaptığımız görüşmeler, bizlerin de farkındalığını arttırmakta yol gösterici oldu. Alanında değerli iş insanlarının lojistiğe katkıları ve geleceği hakkındaki öngörüleri, bizlerin de geleceğini yapılandırdı. Bunların yanında, elbette ki stajların da öneminden bahsetmek gerekir. Okulumuzun zorunlu tuttuğu ve bunun yanında kendi isteğimizle yaptığımız stajlar, bizi iş hayatına birer adım daha yakınlaştırmış oldu. Tercihli stajımı TNT Ekspres’ te yaptıktan sonra, zorunlu stajımı da UASC hattı satış departmanında gerçekleştirmiş oldum.

Sektörel ihtiyacın yadsınamaz olduğu bir diğer nokta da dil gerekliliği. Hayatımızın bir parçası haline getirmek bizim elimizde. Birçok yeni mezun veya tecrübeli aday ile görüşmüş biri olarak söyleyebilirim ki, birbirinden değerli, sadece kendi kendine dilini geliştirmiş, mükemmel bir gramer ve şahane bir telaffuza sahip adaylarla karşılaşma fırsatım oldu. Ayrıca belirtmek isterim ki, şirketler her şeyiyle dört dörtlük dil bilen adaylar arayışında da olmayabilir. Burada bahsetmek istediğim nokta, artık birçok bilgiye ve kaynağa erişimimizin mevcut olduğu. Eğitimler, diziler, şarkı sözleri, dil öğrenmek isteyen adaylar için ulaşılabilir ve kendilerini geliştirebilir araçlar olarak işe alım yapan kişilerin de ilgisini çekmektedir.

Eğitimim boyunca hep yurtdışı hayali kurduğum için, o dönemlerde henüz anlaşmaları yapılmamış Exchange programlarının hayata geçmesi için hocalarımızla görüşmeler başlatmış olsak da bu fırsatı yakalama imkânım olmadı. Ondandır ki, yakın zamanlarda yaptığım ziyaretlerde, bölümün İngilizce eğitim de verdiğini, ayrıca Erasmus imkanlarının arttığını görmek beni oldukça sevindirdi.

Mezuniyetimden sonra 1 sene ailemin yanında lojistik hakkında öğrendiklerimi pekiştirmek ve biraz olsun hayata geçirebilmek için Forwarding üzerine deneyim kazanma fırsatım oldu. Bu yıl boyunca Londra’daki bir okuldan aldığım onayı uzattıktan sonra, Uluslararası Ticaret ve Taşımacılık Yüksek Lisansı için 1 sene kadar İngiltere’ de yaşadım. Alanında çok değerli profesörlerden kazandıklarım, makalelerin takibi ve araştırmanın önemi konusunda beni oldukça geliştirdi. Tezimi ise forwarder ve hatların arasındaki rekabet ve ortak çalışma alanında yapıp, okulu hem en iyi tez ödülü hem de birincilikle tamamlamış oldum.

Dönüşüm itibariyle, Yusen İnci Lojistik’ te Tedarik Zinciri Çözümleri Uzmanı olarak işe başladım. Yüksek Lisansım boyunca ilgimin arttığı tedarik zinciri alanına kayıyor olmak ve daha döndüğüm ülkenin en büyük perakende ve marketler zincirinin operasyonlarından sorumlu olmak beni çok heyecanlandırmıştı. Üstelik de görüşme yaptığım üst yöneticimin 5 yıl İngiltere’ de yaşamış ve aynı işi orada icra etmiş olması, benim için en uygun işte karar kılmama vesile olmuştu. Bir müddet deniz yolu departmanına destek verdikten sonra, kendimi yeni kurulan operasyon-tedarikçi-müşteri ilişkileri ve sistemi dizayn edilme aşamasında olan muhteşem yoğun bir işin içinde buldum. Bu denli yoğun bir operasyonun içinde yoğrulmak da aslında bana şu an içinde bulunduğum kariyer yolunda çok önemli bir itici güç olmuştur.

1 sene sonrasında takım lideri olma fırsatı yakaladığım bu rolde, 3 sene sonra da müdürlüğe yükselme fırsatı buldum. Birçok İngiliz ve Amerikan müşterisini ekiplerimizle yönetip, deneyim ve prestijiyle yeni müşteriler de kazandırarak mükemmel bir takım çalışması sergileyerek hayata geçirmiş bulunduk. 10 yıllık tecrübem boyunca en çok üzerine değindiğim konu ise güzel bir ekip yaratmak, o ekibin birbirine olan desteği, bu desteğin getirdiği çalışma ortamındaki mutluluk ve yüksek motivasyonlu ekip üyeleridir. Bu felsefeyi göz önünde bulundurarak, ekibimize katacağımız her arkadaşı, halihazırdaki ekibimize uyumlu olması hedefiyle seçmeye çalışırız. Şu an ise 20 kişilik dev bir ekibimiz var.

Okul hayatımda da iş hayatımda da ilk kez karşılaştığım ve yapılması imkânsız görünen birçok konunun, beklenenden erken, kalitesi ve kompleksitesi yüksek bir çıktı olarak teslim edilebildiğini söyleyebilirim. Karşımıza çıkan her zorluk, aslında günün sonunda bizi daha güçlü ve zorlukların üstesinden gelebilecek bireyler olma yolunda eğitiyor. Bunu unutmayarak, imkânsız görünse bile aslında sonucuna layıkıyla gideceğine en başında inanarak yola çıkan bir çalışma prensibi yaratmaya çabaladım.

Okul döneminden hatırımda kalanlara gelecek olursak; çok çalışan bir grup arkadaş, birbirlerinin projelerinde muazzam bir takım çalışması, kulüp çalışmaları ve projelerin getirdiği sektöre dokunuş, sektördeki önemli iş insanlarıyla iletişimde kalma, bu becerilerin staj ve iş hayatına rahatlıkla uyarlanması diyebilirim…

Bu gibi çalışmalara dahil olarak, aslında iş hayatının pilot versiyonunu yaşamaya başlayabiliyoruz. Boyut ve ciddiyetini büyütüp, başladığımız iş ve pozisyona uyarlayabiliyor; iletişimde olduğumuz ve danıştığımız kişilerle aynı etkileşime devam etme imkânı yaratabiliyoruz.

Okulda öngöremediğimiz, lakin iş hayatında karşımıza çıkanları düşünecek olursak; alınan risklerin boyut atlamasını söylemek yanlış olmaz. Denklemin bilinmeyenleri artmaya başlıyor, daha riskli işleri yönetebiliyor ve bununla daha da motive oluyorsun. Çalışmaya dahil olduğun ekip arkadaşlarınla etkileşimin üst seviyede önemli, farklı renklerdeki insanların hayatına dokunarak yeteneklerini açığa çıkartmaya başlıyorsun, kendini aşan bir ekip gözlemlemenin verdiği haz da seni aynı döngüye tekrar başlamak üzere motive ediyor.

Son olarak okul hayatım ve iş hayatım boyunca bizlerden desteklerini esirgememiş, iş hayatına girmeden önce bizlere yol göstermiş, yeri geldiğinde iş hayatında dahi bizlere destek olmaya devam etmiş, iş hayatında ne gibi bakış açılarına ihtiyacımız olacağı konusunda bizleri perspektif kazandırmış olan hocalarımız, sektörel ve akademik yol göstericilerimizin yeri büyüktür. Hala Özgür Karagülle hocamız, fikir ihtiyacımız olduğunda bizlere destek olmaktadır. Egemen Gürsel Ankaralı hocamız, okurken ve okul hayatımız sonrasında da bizlere ilgili örneklerle ışık tutmuştur. Kosta Sandalcı ve Serdar Aydıntuğ hocalarımızın yetkinlikleri, bizleri o alanlarda donanım sahibi yapmıştır. Bu vesileyle de Kosta Hocam tez sürecimde de yanımda olduğu için kendisine tekrar teşekkürlerimi sunmak isterim. Serdar Aydıntuğ hocamızı özlemle anmak isterim. Kendisini öğrencilerine adamış bir öğreticiydi ve çok değerli bir yöneticiydi, hayatımıza dokunmuş olması bile bizlere vizyon katmıştır, ışıklar içinde uyusun…

DERYA EREREN