Mezunlarımızdan ” Think Devrinden Do Devrine Geçiş”

Kategori: Sayı 17 | 0

Milenyum ve Tedarik Zinciri

İstanbul Üniversitesi Lojistik Kulübü üyesi arkadaşlarımın yazı talebinde bulunarak bana ulaşmasının ardından neler yazacağımı toparlamak istedim. Bu yazı talebi, beni anlatmak istediğim şeylerin kökenini ve bu merakın bende neden uyandığını keşfetmemi de sağladı.

Tüm bunların anlamlı olması için öncelikle kısaca özgeçmişimden bahsetmek ve bakış açımdaki kırılma noktalarını ifade etmem gerekir. Kocaeli Anadolu Lisesi’nden 2008 yılından mezun oldum ve İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi’ne (2008 yılında yüksekokul statüsünde idi) yerleştim. Eğitimim süresince özellikle sektör hakkında fikir edinebilmek ve kariyer fırsatları yakalayabilmek adına öğrenciliğimin tümünü Lojistik Kulübü üyesi olarak geçirdim. Bu süre zarfında, kulübe 2 kez kulüp başkanlığı görevinde bulunarak, kulüp dergisinin 10 ve 11.senelerindeki yayınlarının sürekliliğini sağladım. 2019 yılı içerisinde, The University of Buckingham’a MBA tezimi “Otomotiv yan sanayi şirketlerinde EDI Kullanımı ve Veri Transferi” başlığında sundum ve kabul görerek yükseklisans derecesi aldım.

Operasyonel – Akademik

Tüm dünyada endüstrinin, hayatın ve karşılıklı ilişki kurmanın temel basamağı arz ve taleptir. İnsanoğlunun icatları bile ihtiyaçların doğurduğu talepleri giderme arzusu ile şekillenmiştir. Özetle; lojistik, hayatın arz tarafındadır ve bu alanda kariyerini özel sektörde devam ettirecek tüm gelecekteki meslektaşlarıma tavsiyem: çalıştıkları birim, alan yada coğrafya ne olursa olsun; “taleplere yanıt vermeyi amaçlayan bir süreç ve/veya çözüm yolu” yaratmanın, günlük hayatlarının bir parçası olacağı akıllarında bulundurmalarıdır.

Modernize olan yerli firmalar, bir lojistik şirketi için destek operasyonları sayılabilecek (IT, İK, Kalite vs.) birimlerde, kurumsallık ve standart yetkinlikleri en az yabancı rakipleri kadar edinmiş durumda. 80 milyonluk nüfusu olan, üç tarafı denizlerle çevrili bu ülke, tedarik zincirine ipek yolu veya baharat yolu gibi bir isim yazması en muhtemel jenerasyonuna doğru yaklaşıyor.

Uluslararası olarak akademik kültler incelendiğinde, İşletme alanında 1930 veya 1960 jenerasyonlarından kült eserler bulmak mümkündür Fakat, konu Lojistik ve Tedarik Zinciri olduğunda, hem dünyada hem Türkiye’de milenyumda yazılmış eserlerin, keşifsel çalışmalar için kült statüsünde değerlendirildiğini görebiliyoruz. Günlük ihtiyaçlar; lojistik hizmeti, en hızlı şekilde aksiyon alabilen ve hizmet çeşitliliği sağlayabilen yapı olmaya zorluyor.. Dolayısıyla pratikten etkilenmeye en müsait çalışma alanlarından birinin lojistik literatürü olduğu söylenebilir. Literatürün gidiş yolları, vaka bazlı olarak etkileşim kurabileceği uzman profesyonellerin artmasıyla da çeşitleniyor ve gelişiyor. Coğrafyanın getirdiği, tüm taşıma modellerine sahip şehir sayısının fazla olma avantajı ile nüfusun getirdiği, alanında yetişmiş insan sayısının dünya çapındaki benzerlerine oranı da göstergelerden bazıları olarak değerlendirilebilir.

Alanlar ve Araçlar

Lojistik, araçların ve alanların planlı kullanımıdır. Depoda sipariş yönetimi üzerine çalıştığınızda, araçlarınız konveyör, forklift, jet ve transpalettir. Alanlar ise raflar, karuseller, tanımlı alanlar ve süreç akışınızın iş yaptırdığı yönü gösterdiği koridordur. Eğer işin taşımacılık tarafında çalışıyorsanız, araçlar treyler, gemi, uçak, kamyonet, motor veya tren olabilir; bu durumda alanlar için de aktarma noktaları, limanlar, antrepolar, ardiyeler ve gümrüklü sahalar demek mümkün olacaktır.

Tedarik zinciri; öncelikleri belirlenmiş bir hareketi, kısıtları yöneterek tamamlamak ve bu hareketin sürekliliği halinde, süreci en pratik ve esnek hale getirmektir. Bunu başarılı şekilde idame ettirmek ise ilgili alanların ve araçların doğru tasnifi/yönetilmesi/planlanması ile ilgilidir.

Tam da bu noktada lojistik firması olmayan şirketlerde ve farklı sektörlerde bu rol nasıl değişir ve bir lojistik mühendisinin/uzmanının rolü neye dönüşür, ondan da bahsetmek gerekir. Tekstilde sezon değişimleri, otomotivde planlı duruşlar, inşaatta likidite, üretimde makineler; bir lojistikçinin çalıştığı alana göre etkileşim kuracağı ve kısıtlarına ilişkin komut alacağı örneklerdir. Tüm işletmeler, temel yetenekleriyle para kazanma eğiliminde olacağı için lojistiğin destek operasyonu olduğu bir işletme örneğinde, lojistik birimleri “maliyet ve zaman yönetimi” alanlarında hizmet vermek durumunda kalacaklardır. Maliyet ve zaman metriklerinde olumlu bir ölçülebilir performans gösterebilmenin yolu, tedarik zincirinin diğer örneklerinde olduğu gibi yine alanları ve araçları doğru yönetmekten geçmektedir.

Bir İstanbul Üniverstesi Lojistik Fakültesi mezunu; organ lojistiğinde, fuar ve festival lojistiğinde, Formula 1 lojistiğinde görev alabilir. Alan, derin uzmanlıklar isteyen spesifik onlarca iş kolu ile dolu. Ancak işverenlerin ve sektör paydaşlarının henüz bu okul mezunlarını nereye konumlandıracağı konusunda kesin bir bakışları var mı? Sanmıyorum. Olmaması da çok doğal. Bu standardize yetkinliklerin karşılığı 2030 yılına kadar anlaşılamayacaktır. Ancak bu esnada, bu okuldan diploma alan her bir fert kend işinde ve alanında en iyisi olma arzusunu taşırsa; bir sonraki kuşak için büyük bir fırsat yaratmak mümkün olabilir. Ekonominin var olmasına sebep olan, tüm endüstriyel hareket ve kaynak yönetiminin sonunda başvuracağı arz, lojistik hizmet arzıdır. Ve dünya bunu anlayalı, henüz yarım yüzyıl olmadı. 194 ülkede hizmet veren bir şirketin kurum kültürü, nüfusu 1 milyondan az ülkelerden daha etkili bir kültür poleni taşıyabiliyorsa; tüm ekonomik dinamiklerin ihtiyaç duyduğu bir servisin, endistriyel kuşaklarda kendi adını bir döneme atfetmesi de oldukça olasıdır.

Saygılarımla,

Alper Cihan Hatipoğlu