Mezunların Hikayesi: Samet Civan

Kategori: Logistical | 0

Samet Civan

Lojistik kavramının lugatımızda hızla yükselmeye başladığı dönemlerdi. Henüz akademik alanda çok fazla üniversitede eğitimi verilmiyor olsa da benim merak ettiğim, takip ettiğim ve ısrarla istediğim Ulaştırma ve Lojistik bölümüne 2005 yılında giriş yaptım. Gelişme göstermesi beklenen en önemli meslek gruplarının başında yer alması ve biraz da rehber hocamın yönlendirmesiyle tercihimi bu bölümden yana kullandım. Zaten meslek grubu ile ilgili araştırma yaptığımda da bölümün benim için ideal bir tercih olacağını ve bu alanda kariyerimi ilerletebileceğimin kararını çoktan vermiştim.

Okula başladıktan sonraki her anın benim için hayatımda unutamayacağım anların, hikâyelerin başlayacağı yer olacağını tahmin edemezdim. Gerek arkadaşlarımla gerek hocalarımla ilişkim her zaman sıcak ve kuvvetli olmuştur. Kaldı ki bu ilişkilerimi de hala daha aynı sıcaklıkla devam ettiriyorum. İlk senemi Beyazıt kampüsünde yabancı dil eğitimini alarak geçirdim. Okuldan fiziki olarak uzak kalsam da bu dönemde Lojistik Kulübü’nün faaliyetlerinin neredeyse tamamına katıldım. Bölüme başladığım 2006 yılından itibaren de kulüp ile ilgili temaslarım daha da sıklaşmış, etkinliklerine de gerek dinleyici, gerek etkinlik gönüllüsü olarak katılmışımdır. 2008-2009 döneminde kulübün yönetim kurulunda yer alıp, 2009-2010 döneminde de kulüp başkanlığı görevini üstlendim. Ve bu dönem aslında benim sektöre bakış açımın değiştiği ve daha iyi şeyler yapabilmek için azmin diri kalmasını öğrendiğim dönemin başlangıcı olmuştur… Çünkü bu dönemde etkinliklerimizin neredeyse tamamı dolu dolu geçmiş, faaliyetlerimiz okul yönetimi ve sektör tarafından da ciddi destek görmüştü. O dönem ilki gerçekleştirilen proje yarışmasıyla beraber onlarca etkinlik yapmıştık. Ekibimiz çok kuvvetliydi ve bana çok fazla iş düşmemişti. Her etkinliğimize bir lider belirleyerek ilerlemiş ve tüm etkinliklerimizde diğer tüm lojistik bölümü öğrencilerini de misafir etmiştik.

Başkanlık yaptığım dönem haricinde nerdeyse her dönem ya gönüllü staj ya da yarı zamanlı sektörle ilgili işlerde tecrübe edinme fırsatım oldu. Mezun olduğum 2011 yılından sonra da askerlik görevinin bitmesiyle 2012 yılında Türk sermayeli bir gıda firmasında işe başladım. Profesyonel anlamda bu ilk iş başlangıcımda ve sonraki ikinci iş tecrübemde de okul dönemindeki faaliyetlerimin ve özellikle kulüple ilgili hikâyelerin işvereni çok fazla cezbettiğini söyleyebilirim. Zira bölümün ilk açıldığı üniversiteden mezun olmam da dikkat çeken bir diğer nokta oluyordu. İş hayatına başladıktan sonra aslında size rakip olan bir sürü insanı geride bırakıp tercih edildiğiniz için kendi içinizdeki sorumluluğunuz da daha fazla oluyor. Başarma ve işletmeye bir şeyler katabilme arzusu heyecanınızı hep ayakta tutuyor. Bir çırpıda okuyup bitirdiğiniz okulun dışında başka bir dinamik yapı ile, gerçek dünya ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Kendinizi sürekli yenilemenin, gelişmeleri sürekli takip etmenin ve artık kendinize katma değer eklemenin gerektiği dönemlerin içine girmiş oluyorsunuz. Ben de ilk başladığım andan itibaren zihnin radarlarını hep açık tuttum ve bildiklerimin üzerine her gün yeni bilgiler koymaya devam ettim. Çalışmaktan ve meraktan kendimi hiç ayırmadım. Ve bunun da mükâfatını iki sene içinde yöneticilik ile aldım. Artık bu dakikadan sonra da vites küçültmeyi artık hayatımdan çıkarttım. Hatta bu dönemlerde çeşitli okullarda seminerlere katılarak bilgi ve deneyimlerimi genç meslektaşlarıma anlatma fırsatım oldu. Bunlardan ilki de Lojistik Kulübü’nün 2015 yılında organize ettiği Mezunların Hikâyesi konulu söyleşi olmuştu.

Okul yaşantımda içinde bulunduğum ve severek çalıştığım kulüp faaliyetlerini okul bitiminden sonraki süreçte de sık sık takip etmeye devam ettim. Hatta her dönemde görev alan arkadaşlarla da sürekli iletişim halinde olduğumu söyleyebilirim. Çok kıymetli arkadaşlar başarılı ve bir o kadar da faydalı etkinliklere imza attılar. Kulübün gelişimine inanılmaz katkı sağladılar. Kulübün bu denli ilerleyişini ve gelişimini görmek bana ayrı bir gurur ve mutluluk veriyor. Benim başkanlık dönemimdeki faaliyetlerde de ekip arkadaşlarımızın gösterdiği gayret ve özveriyi yeni dönem arkadaşlarda da görüyorum. Birebir birçoğu ile tanışıp konuştuğumda da bu işi ne kadar severek yaptıklarını ve ne kadar istekli olduklarını görebiliyorum. Onların da kendilerinden sonra gelen kulüp yönetimlerine bu bayrağı başarıyla teslim edeceklerine dair en ufak bir şüphem yok.

Etkinliklerde mezunların da olmasını çok yerinde buluyorum. Bizim dönemimizde de mezunları faaliyetlerin içine katmıştık ve bunun devam ediyor olması da güzel bir ilerleyişe vesile oluyor. Fakat belirli sayıda insana ulaşılabildiğini görüyorum, bunu arttırmak için de okul yönetiminin faaliyetleri olduğunu biliyorum ve destekliyorum. Okuyan arkadaşlarımıza yol göstermek ve tavsiyelerde bulunmanın önemli olduğu kanısını taşıyorum. Mezun olan arkadaşlarımızın da bilgi ve tecrübelerini kendi dünyalarından yansıtarak sektörümüze, bu alana ilgi duyan insanlara ve hatta topluma yansıtmaları gerekiyor. Mezun olduktan sonra para kazanma duygusuyla hareket edip kariyer ilerletmenin dışında bir de üretmek gerekiyor. Okuyan arkadaşlarımızın da mezun olana kadar geçecek olan sürede aldıkları akademik bilgileri reel dünyada da görebilmek için gönüllü ya da yarı zamanlı çalışmalarla desteklemeleri gerekir. Ve tabi kulüp faaliyetlerini es geçmemeleri…

Sektörün fotoğrafını çektiğinizde Lojistik, 2000’li yılların başından itibaren gösterdiği gelişime hızla devam ediyor. Her gün kendini yeniliyor. Bugün lojistik sektörü ülke ekonomisine turizmden sonra en çok katkıyı veren sektör olarak göze çarpıyor. Kaldı ki sektörümüz bugün itibariyle 1 milyona yakın istihdama ulaşmış durumda. Ve bugün 100’ün üzerinde lisede lojistik eğitimi ve bir o kadar da üniversitede lisans ve ön lisans eğitimi verilmeye devam ediyor. Ülkemizdeki lojistik faaliyetlerin gelişimi Dünya Ekonomik Forumu’nun açıkladığı indekste Türkiye’yi gelişim gösteren 10. ülke konumuna yükseltmiştir.1 milyona yakın istihdamın oluştuğu sektörde % 70 oranında lise mezunları % 20 oranında da lisans mezunları çalışıyor. Lisans mezunlarının da maalesef % 11 ‘lik kısmı Lojistik mezunu kişilerden oluşmuş durumda. Fakat bu rakam artmaya devam ediyor ve önümüzdeki ilk 5 senede de % 37 ile ilk sırada bulunan işletme mezunlarını tahtından edeceğini düşünüyorum. İş ilanlarını da incelediğinizde artık kavram olarak ‘’ Lojistik mezunu ‘’ ibaresini görmeye başlıyoruz. Bundan 3-4 yıl öncesine kadar böyle bir kavram henüz yerleşmemişti. Bu da mezun olacak olan arkadaşlarımızın da şansını yükseltmektedir. Tabi bu durum okuyan arkadaşları rahatlığa sürüklememeli, aksine her yıl verilen yaklaşık 7000 civarı lojistik mezunu maratonunda öne geçmek için kendilerini geliştirme hırsına katkı sağlamalıdır. Ben de birey olarak çalıştığım iş yerlerinde personel önceliğini her zaman İstanbul Üniversitesi Lojistik mezunlarına veriyorum. Hatta mezun grubumuza da çokça yönlendirdiğim yeni mezun arkadaşım olmuştur. Bu desteğim her zaman hem okuyan arkadaşlarda, hem okulda, hem de benim için çok özel olan kulüp üzerinde devam edecektir.

Severek ve isteyerek eğitimini aldığım Lojistik mesleğinde çalışmaktan da her zaman gurur duydum. 6 yıllık bir tecrübe edindiğim Lojistik sektöründe ağırlıklı olarak hizmet alan tarafta yer aldım. Şuan da ağaç bazlı panel sektöründe faaliyet gösteren, ülkenin lider konumunda bulunan şirketlerinden birinde çalışıyorum. Gemi yükleme operasyonları, özel müşteri faaliyetleri ve süreç yönetimlerine katkı sağlıyorum.

Bir gün karşılaşmak ümidiyle…

Selam ve muhabbetlerimle

Samet CİVAN